Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

Tarihteki ilk yapıt: Göbekli Tepe

12.000 Yıllık Dünyanın İlk Tapınağı Göbeklitepe

Türkiye ‘nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi ‘ndeki bir dağın sırtı üzerinde yer alan Göbeklitepe, deniz seviyesinden 762 metre yüksekliktedir.Şanlıurfa şehrinin yaklaşık 15 kilometre kuzeydoğusunda, Göbeklitepe ‘de nefes kesen kalıntılar bilinmeyen bir kültür tarafından inşa edildi.Tepesinde göbek deliğine benzeyen bir çöküntü var, dolayısıyla Göbekli Tepe adı "göbek göbek tepesi" anlamına geliyor.Dinlerin ve mitlerin ortaya çıktığı önemli inanç merkezlerine sahip olan bu bölgede kadim Sümer, Asur, Bâbil ve Keldânî devletleri gibi, birçok medeniyet kurulmuştur.


Arkeolojik olarak Çanak Çömlek Öncesi Dönemi (M.Ö. 9600-8800) yazı yazılmadan ve tekerlek icat edilmeden önce sınıflandırılmış olan Göbeklitepe, bir tepenin üzerine kurulmuş, çoğunlukla dairesel ve oval şekilli bir dizi yapıdır.Göbekli tepe arazi sahibi Mahmut yıldız anlatıyor; kazı çalışmaları başlamasam önce ekin ekiyorduk.Tepe, yakınlardaki bir türbeden ötürü aslında bilinmekteydi.Köylüler orada her sene tören düzenledikleri adaklar adanmaktaydı.Bu arada türbenin yakınında bir kazının yapıldığını, Nevali çori’de Klaus schmidt öncülüğünde.1986 da amcası tarlayı yani sonradan Göbeklitepe’yi sürerken bir heykel bulur.Rastladığı heykeli şehrin müzesine götürür göstermek ister, o zamandaki müze müdürü arkeolog değil bir tarih öğretmenidir.Bu yapıtı anlayamaz sıradan bir kireçtaşı olduğunu söyler çöpe atılacağına depoya bırakılır.86’dan 92 senesine kadar soran olmadı.Klaus, Nevali de ki çıkanları teslim kaydetmek için müzede bulunurken bu heykelleri görür.Heykel taşlarını nerden nasıl geldiğini sorar derken sıkı büyük tarihi çalışma başlar.Bir kaç bölümde yanılırlar ardından yılmadan 1994 başlangıç olur.Tabi bir ilginç nokta var 1963 yılında amerikalılar buranın yığma olduğunu tespitide bulunmaktaydı.Düşünebiliyor musunuz binlerce kilometre uzağınızdaki ülkenin bilim insanları sizden çeyrek asır öncesinden sizin toprağınızın altını bilmekte.Bilimcilerin tahminlere görede bu türden 24 alan olduğu söylemekte. 


DİKKAT: Nasıl ortaya çıktığını daha önce defalarca araştırmama rağmen hep tesadüfen bir çobanın bulduğunu yazılı kaynaklar hepsi böyle söylüyor yabancılarda dahil.Ama görünki sadece okumakla olmuyor gezmekte dinlemekte lazım.Çok gezen mi çok okuyan mı saçmalığı olmamalı bir daha fark ettim işte sadece okumakla gerçek öğrenemiyorsunuz gidip bizzat olaya tanıklıkta olunmalı.)Sonra ilk kez 1963’te İstanbul ve Chicago Üniversiteleri işbirliğinin arkeologlar tarafından incelendiğinde, terk edilmiş bir Ortaçağ mezarlığından biraz daha fazlası olduğu düşünülüyordu.1995 yılında Alman Arkeoloji Enstitüsü(DAI) yardımıyla Prof. Klaus Schmidt tarafından başlandı.Elde edilen arkeolojik kanıtlar bu yerleşim yerinin konut olarak değil, daha çok dini veya törensel bir buluşma yeri için kullanıldığını tahmin edilmektedir.Arkeolojik açıdan tapınak olarak adlandırılabilecek en az 20 tesis bulunduğunu ortaya koydu.Yapıt yaşanacak bir yer değildi.Yiyecek depolama veya çiftçilik belirtisi yoktur ve açık bir amacı yoktur.Çöp çukuru yok, su kaynağı yok, ev yok, ocak yok, çatı yok, evcil bitki ya da hayvan kalıntısı yok ve bu nedenle avcı-toplayıcılar tarafından inşa edildiğine inanılıyor.


Adres: Göbeklitepe, Dağeteği Mahallesi, 63290 Haliliye/Şanlıurfa/Türkiye 


Temmuz 2018'de UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer aldı.Stonehenge'den 6.500 yıl daha eski ve (tüm) piramitlerin inşa edilmesinden 7.000 yıl önce. 


Göbekli Tepe, neolitik insanın daha önce hayal edildiğinden çok daha sofistike olduğunu dünyaya gösterdi.Alan şu anda insanoğlunun bildiği en eski tapınak ve heykel atölyesi olsa da, yüzeyin altında henüz ortaya çıkmamış çok şey var.İtalyan arkeoastronom Giulio Magli’ye göre Büyük Köpek (Kelbülekber) takımyıldızının en parlak yıldız olan Sirius (Akyıldız) yıldızı,Robert Schoch’a göre Boğa veya Oriyon (Avcı burcu) takımyıldızları, Andrew Collins’e göre ise Kuğu takımyıldızının en parlak yıldızı olan Deneb yıldızı gözlemlenecek biçimde ko- numlandırılmıştır.Klaus Schmidt, burayı yapan insanların farklı topluluklardan olduklarını ve buradaki kutsal alanları inşa etmek için bazı mevsimlerde bir araya geldiklerini ileri sürmüştür.


Almanlar: Yahudilerin ve Hıristiyanların iki bin yılı aşkın bir süre boyunca okudukları ve dinledikleri Âdem ile Havva hikâyesinde geçen Aden Bahçesi teorisi.Fakat bu öne sürdükleri birbirinden farklıdır.


İtalyanlar:  Göbeklitepe’nin bir gözlem evi olarak kullanıldığını ifade etmişlerdir.


Göbeklitepe’nin Şaman ayinlerin gerçekleştirildiği bir tapınak olabileceği görüşü Klaus Schmidt tarafından dile getirmesine rağmen bu görüşe temkinli yaklaşmıştır.


Bu kalıntıların dünya dışı varlıklarla bir bağlantısı olabilir mi?Çünkü taşları çıkarmak, taşımak ve oymak için hangi yöntemler kullanıldı?Oymaların "henüz unutulmuş / keşfedilmemiş bir teknoloji" kullanılarak nasıl yapıldığı bilinmiyor.Bu görkemli anıtı kim yaptıysa binlerce yıl boyunca ayakta kalabilmesini birkaç sırrı var.Anıtların çeşitli kısımlarının derinlere kadar gömülmesi ve bol miktarda malzeme kullanılması bu mükemmel korumanın püf noktası oldu.


Şimdiye kadar Klaus Schmidt, alanın yüzde 5'inden daha azını ortaya çıkardı.(2014’te Baltık adası Usedom'da yüzerken boğulmaktan çok sağlık sorunlarından hayatını kaybeden usta arkeolog)


Göbeklitepe’deki yapılara benzeyen ve ilk belirlemelere göre neolitik döneme ait “T” biçiminde 250’nin üzerinde dikilitaşın bulunduğu Şanlıurfa‘daki Karahantepe‘de ilk kazı çalışmaları geçen sene başlandı.Bölge halkı tarafından “Keçilitepe” olarak da bilinir.


Şanlıurfa'da, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Göbeklitepe'de, bir süre sonra faaliyete başlayacak sıcak hava balonunun tanıtım uçuşu gerçekleştirildi.


Keşfedilecek daha çok kısımların olduğunu belirten uzmanlar daha yerin altında şimdilik 14 adet tapınak olduğu söylenmekte.Çalışmaların ikiyüz belkide beşyüz yıldan fazla süreceği gözükmekte.


Ayrıca  Kastamonu’nun Araç ilçesindeki Kâhin Tepe kazılarında, Göbeklitepe ile çağdaş bir tapınım alanı ortaya çıktığı.Ve benzer başka iddalar Mardin/Dargeçit/Boncuklu Tarla’daki kazı alanı tam olarak da Göbeklitepe’deki bulguları destekleyen, hatta ondan bin yıl daha öncesine giden bazı bulgular içeriyor.Bu yönüyle aslında ilk yerleşik hayata geçenlerin inançlı insanlar olduklarını ispatlayan bir bulgu olarak değerlendirmek mümkün.(Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar)

Yapısı

“O zamanlar çiftçilik veya hayvan evcilleştirmesi olduğuna dair bir kanıt olmadığından, alanın avcı-toplayıcılar tarafından inşa edildiğine inanılıyor.Bununla birlikte, mimari karmaşıklığı onlar için oldukça sıra dışı.”

🔲Yaklaşık 1500 yıllık bir süre boyunca inşa edilmiş bir dizi taş muhafazadan oluşur.

🔲Tüm sütunlar T şeklindedir ve yükseklikleri 3 ila 6 metre arasında değişir.Arkeologlar, bu T-şekillerini insanlar olarak yorumluyorlar.Çünkü bazı sütunlarda görünen şekil insan ekstremitelerinin (eller ve ayaklar) tasviridir.Bazı taşların oyulmasıyla hayvan motifleri de oluşturulmuştur.

🔲Her bir T şeklindeki sütun 40 ila 60 ton arasında değişmekte olup böyle bir anıtsal yapıyı nasıl inşa ettikleri konusu halen kafamızı kurcalamaktadır.Basit el aletlerinin bile tek tük kullanıldığı bir zamanda bu taş blokları oraya nasıl getirdiler ve nasıl diktiler?

🔲Her biri çok sayıda hayvan ve kabartma sembollerle oyulmuş on üç T şeklinde sütun içere

🔲Önemli sayıda parçalanmış insan kemiği ele geçirildi, ancak Göbeklitepe'de insan gömülerinin kanıtı yok. 

🔲Şimdiye kadar Göbekli Tepe'de hiçbir insan cenazesi ortaya çıkarılmadı ve bu kafatası parçaları, ölülerin ünlü ritüel alanında nasıl tedavi edildiğine dair ilk kanıtı sağlıyor.Veya mezar geleneği olmamasına ve ölülerin “Güneşe gömülmesi” yani açık havaya bırakılan cesetlerin yırtıcı kuşlarca yenildiği.

🔲Üç insan kafatası parçası ele geçirildi ve bunların tümü sagital (vücudun sağ ve sol kısımları birleştiği tam orta bölümü veya başka kaynaklarda beyin,kafa,kafatası anatomisi) eksenleri boyunca kasıtlı derin kesikler taşıyor.[Beyin tedavisi için böyle bir yapıtı yapıp buluştukları ihtimali daha önce bu yazı içerisinde belirtildi].Bu bulgular olağanüstü çünkü Göbekli Tepe'deki ölülerin tedavisi için ilk osteolojik(kemik yapısı) kanıtı sağlıyorlar.Bu üç kafatasının sadece birinin yapılan çalışmalar sonucu cinsiyeti bilinmekte büyük olasılıkla kadın olan 25-40 yaşlarında bir bireye işaret ediyor.Diğer kafalar henüz bilinmemekte.

🔲Yere nüfuz eden radar, yüzeyin altında bu tür 15 ila 20 tane daha anıtsal kalıntı olduğunu gösteriyor.

🔲Tapınağın altına su sızmıyor.

🔲Birkaç soyut sembol var, ancak yer neredeyse avcı-toplayıcıların hayal gücünün merkezi olan hayvanların zarif, doğal heykelleri ve kısmalarıyla kaplıdır. 

🔲En büyük sütunların çoğu omuzlar, dirsekler ve eklemli parmaklar dahil olmak üzere kollarla oyulmuştur.T şekilleri, yükselen insansı figürler gibi görünür, ancak yüzleri yoktur, bu da atalara veya insan benzeri tanrılara tapınmayı ima eder.

🔲Göbeklitepe'deki kazılara başlanmadan

önce Mezopotamya ve çevresinde avci-

toplayıcı grupların zengin bir sembolik

dünyaları olduğuna dair kanıtlara Çayönü

Nevali Çori, Körtik, Jerf-el Ahmar, Tell

Qaramel gibi Göbeklitepe'nin çağdaşı

olan diğer bazı yerleşmelerde de rastlanmıştır.

🔲Göbeklitepe'deki kazılar sırasında bol

miktarda hayvan kemiği ve az miktarda

bitki kalıntısı elde edilmiştir.Kazılarda

bulunan ve besin hazırlığında kullanılmış

olabilen sürtmetaş aletler (öğütme taşları, havanlar, havan elleri vs.) sık rastlanan alet gruplarındandır. 

🔲2014 yılından sonra Göbeklitepe'de yürütülen kazılarda ocak olarak yorumlananan ateş yerleri tespit edilmiştir, bu ateş yerlerinin

besinlerin pişirilmesinde kullanılmış

olması muhtemeldir.

🔲Göbeklitepe'de beslenmeyle ilgili en

önemli göstergelerden biri kuşkusuz

hayvan kemikleridir.Çoğu kırık haldeki on

binlerce hayvan kemiği Göbeklitepe'de

ağırlıklı olarak ceylan ve sığırın tüketildiğini, bunu koyun, eşek, domuz, kızıl geyik, tavşan ve tilki ve çeşitli kuş türlerinin takip ettiğini göstermiştir.Bu kemiklerin tümü yabanidir.

🔲Göbeklitepe’deki en dikkat çekici bulgulardan birini de, tapınaklardaki 150 litreden fazla sıvı alabilecek dibek tarzı yapılar oluşturuyor.

🔲Bu taşları çıkarırken ve yekpare dikilitaşları şekillendirirken kullanabilecekleri metal aletler yoktu.Tüm bu işler, taş aletlerle ve kollarının gücüyle yürütülmek zorundaydı.Eğer, tüm bu görevlerle yükümlü bir iş gücü varsa, suyu taşıma ve işgücü için gerekli olan yiyecekleri hazırlama ve getirme gibi görevlerle yükümlü ikinci bir ekip daha olmalıydı.

🔲 Hemen hemen bütün yerleşmelerde, evlerin arasında veya evlerin zemininin hemen altında, ölülere ait kalıntılar bulunmuştur. 

🔲Ayrıca, birçok örnekte gömülerin, ölülerin kafataslarını geri almak için yeniden açıldığı anlaşılmıştır.Alınan kafataslarının bazıları da evin zemininde sığ bir çukura küçük gruplar halinde gömülü şekilde bulunmuştur.Gömülerin yerleşme içerisinde bulunması ve ölünün kafatasının geri alınması uygulamaları, erken Neolitik topluluklarının çoğunda görülür.Ve bu ortak uygulamalar, toplumların ortak inançları ve ritüellerinin önemine ilişkin ortak fikirleri olduğuna yönelik bir işarettir.

🔲Yapılan jeomanyetik taramalar sonucunda iki yüzden fazla dikili taşın varlığı tespit edilmiştir.

🔲Ortalama 3-5.5 metre uzunluğunda ve 10-15 ton ağırlığında olan bu taşlardan birinin boyu 7 metre ve ağırlığı 50 tondur.

🔲Göbeklitepe’de T biçimindeki dikili taşların üzerinde kabartma tekniği ile yapılmış hayvan figürleri bulunmaktadır.En fazla karşılaşılan yılan, tilki, yaban domuzu ve kuş (ördek, turna, akbaba vb.) gibi hayvanların figürleridir.Bunların dışında boğa, koçbaşı, eşek, koyun veya keçi, böcek ve örümcek gibi hayvanların figürleri de bulunmaktadır.

🔲Göbeklitepe'deki bitkisel kalıntılar

oldukça az miktardadır.

🔲Bazı heykellerin vs diğer buluşların çalındığı,satıldığı,gizlendiği söylenmekte.






























Çoban veya çifçi ilk fark eden.
























































PAYLAŞ
Banner

Danisman Hocam

YORUMLAR:

2 comments:

  1. Oldukça detaylı bir araştırma yazısı olmuş.tebrikler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Site içinde diğer konuları aratıp bakabilirsiniz.

      Sil