Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

Bizans Cam Sanatı

Bizans döneminde cam gerek günlük yaşamda gerekse kamusal ve dinsel mekanlarda çok fazla kullanılmıştır. 
Günümüze ulaşan yazılı kaynaklarda ve arkeolojik bulgular Bizans döneminde camın aydınlatmaya yönelik kandillerin üretimi ile günlük tüketim ve saklama kaplarında kullanıldığını ortaya koymuştur.  Bunların yanı sıra Bizans döneminde lüks obje olarak tanımlandırılan ve özellikle imparatorluk sarayı için üretilen cam eserler izlenir. Buna göre Bizans döneminde cam, aydınlatmada (pencere camı ve kandillerde), günlük kullanımda, lüks obje olarak ve mozaik sanatında kullanılmıştır.

CAM ŞEKİLLENDİRME TEKNİKLERİ

İÇ KALIP TEKNİĞİ: Cam şekillendirilmesi için kullanılan en erken Bizans tekniğidir. Kullanımı M.Ö 1.yy’a kadar görülmektedir. Çamurdan yapılmış olan iç kalıp ergitilmiş cama batırılıp çıkarılır ya da cam bir şey yardımıyla alınıp çamurdan yapılan bu kalıba sarılabilir. İç kalıba camı sarma daha sık görülen bir tekniktir.  Sonrasında ağız kısmı kırılarak kalıp çıkarılır. Camın iç yüzeyi çamur kalıptan ötürü pütürlü kalmaktadır. Bu teknik ile belirli kapalı formda objeler üretilebilir. İç kalıp tekniğinde sıklıkla görülen renkler; sarı, mavi, yeşil, opak beyazdır. Cam boncuk yapımı da bir çubukla cama boncuk formunun verilmesiyle teknik olarak iç kalıp tekniği ile benzerlik göstermektedir.

DÖKÜM TEKNİĞİ: Hazırlanan kalıp içine sıvı halindeki cam dökülür, kuruması beklenir ve çıkarılır. Kalıp iki parçalı ise Ezme Tekniği denir. Şekillendirme yapılan cam her zaman ve tüm tekniklerde kuruması için daha düşük dereceli ısıya sahip olan tavlama bölümünde bekletilir. Döküm tekniği M.Ö 7.yy -M.S 2.yy arasında görülmektedir. Bu teknikte kapalı formlu kaplar yapılmaz. Açık formlu kaplar yapılmaktadır. Kaburgalı kaplar yapılabilir. Kapların iç yüzeylerinde kazıma şeritler olabilir. Tüccar işaretleri, ağırlıklar, biletler, tokalar da bu teknikle yapılan farklı objelerdendir.

MİLLEFİORİ (BİNÇİÇEK): Bir veya iki parçalı kalıpla yapılabilen bir tekniktir. Kalıba küçük cam parçaları yerleştirilir. Kalıp iki parçalı ise, küçük cam parçaları bir motif oluşturacak biçimde yerleştirilebilir. Tek parçalı kalıplarda motif rastgele oluşmaktadır. Bu teknikle açık formlu kaplar ya da düz plakalı kaplar yapılabilir. Roma döneminde de görülen bir tekniktir. Bizans döneminde de 9.yy’a kadar görülmektedir. Abbasi döneminde de kullanılmıştır.   

ÜFLEME TEKNİĞİ: Potadaki ergimiş cam, bir boru yardımıyla alınır, ucunda oluşan balon üfleme ile şekillendirilir. Buna; Serbest Üfleme Tekniği de denilmektedir. Üfleme çubuğuna alınan camın bir ya da iki parçalı kalıbın içine üflenmesi ile şekillendirme yapılıyorsa bu da, Kalıba Üfleme Tekniği dir.Kalıba üfleme tekniğinde ahşap kalıplar kullanılmaktadır. Ergimiş durumdaki cam üfleme çubuğuyla kalıba üflenirken ahşap kalıp ıslatılır ve sıcak cam ile ilk temasta ıslatıldığı için buharlaşma gerçekleşerek ahşap kaba yapışmaz. Bazen de şekillendirme öncelikle kalıba üfleyerek ve sonrasında serbest üfleme ile devam edilerek yapılabilir. Üfleme tekniğinin kullanımı M.Ö 1.yy’dan itibaren görülmektedir. Petek biçimli camlar 3.yy’da, küçük şişeler 2.yy’dan itibaren görülmekle birlikte yoğunlukla 3.-5.yy’larda, hacı şişleri 6.-7.yy’larda üfleme tekniğinin uygulandığı objeler olarak görülmektedir.

CAM SÜSLEME YÖNTEMLERİ

Cam süslemeleri sıcak ve soğuk camın kullanımıyla gerçekleştirilebilir.

ÇÖKERTME YÖNTEMİ: Şekillendirilen camın henüz sıcakken bir alet yardımıyla istenilen yerden çökertilmesiyle gerçekleştirilir. 2.-5.yy arasında görülen bir yöntemdir.

CAM İPLİĞİ YÖNTEMİ: Şekillendirilen kaba başka bir yerden bir çubuk yardımıyla alınan ergimiş camın uygulanmasıyla gerçekleştirilir. Bir sıcak cam süsleme yöntemidir. Objeyle aynı renk olan cam ipliği kullanımının yanı sıra mavi renk de yaygın olarak kullanılmaktadır.Aynı kapta birden çok renk de olabilir.  Yöntemin şişe ağızlarında çok sıralı olarak kullanılan örnekleri geç antik dönem özellikleri taşıyan tipte, 4.-8.yy’ lar arasında görülmektedir.Cam ipliği özellikle 6.yy’da sürmedan kaplarında kap kulbu vb. İle çok hareketli bir kullanımla görülmektedir. 

SNAKE TRAIL YÖNTEMİ: 2.-4.yy’lar arasında görülmektedir. Cam ipliğinin biraz daha kalın ve daha serbest biçimde kullanılan hali olarak tanımlanabilir.

PINCHED/ ÇİMDİK BEZEME- SIKIŞTIRMA YÖNTEMİ: Sıcak cam şekillendirme yöntemlerinden biridir. Maşa gibi bir aletle istenilen yerlerden sıkıştırma ile yapılan şekillendirmelerden oluşmaktadır. Şişe gövdelerinde, şişe diplerinde ,bardakların dip kısımlarında görülebilen bir yöntemdir. 4.yy’dan 7.yy’a kadar görülebilen bir tekniktir. 3.-4.yy örnekleri genellikle şişe veya bardaklarda alttan dikey pinched olarak görülmektedir.

SANDWICH YÖNTEMİ: Soğuk bezeme tekniklerinden biridir. İki cam arasında yaldız uygulaması görülür. Bu yöntemde, öncelikle alt cam tabaka kazınır, yaldızlanır ve sonrasında ikinci cam tabaka yapıştırılır. Bu teknik/yöntem ile bezenen objelerin genellikle evlilik törenlerinde çiftlere hediye edildikleri ve hediye edilen kişiler öldüğünde bu objelerin kırıldığı bilinmektedir. 4.yy’da Roma katakomplarından Bizans’ta 9.yy’a kadar görülebilen bir süsleme tekniğidir. 9.yy’da daha geometrik bezemelerle ve genellikle duvar panoları şeklindeki uygulamayla görülmektedir. Bu dönemde daha soyut-geometrik bezemelerle görülür.

KAZIMA/ KESME BEZEME: Çok geniş bir zaman diliminde görülen –hep var- olarak nitelendirilebilecek bir tekniktir. Erken dönemde kapların ağız kenarlarında bir yazıt olarak görülebilir. Zikzak, geometrik motifler, figürler bu teknikle uygulanan bezemeler arasındadır. İnce uçlu bir aletin ucunun ısıtılıp istenilen motifin işlenmesiyle gerçekleştirilir. Kesme ise , aynı biçimde fakat kullanılan aletin daha derin uçlu olmasıyla daha derin bir oyma elde edilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Kazıma tekniğinde kullanılan motifler arasında olan düz şerit biçimlerinde tarihlendirme yapılamamaktadır.

BASKI BEZEME: Sıcak cam bezeme tekniklerinden biridir. 7.-12.yy’lar arasında tüm Akdeniz çevresinde görülür. Bunun nedeni bu ve benzeri yöntemlerin gezici ustalar sayesinde farklı bölgelerde görülebilmesidir. Kap sıcakken motifli bir maşa ile şekillendirilmesiyle gerçekleştirilmektedir. Madalyon vb. bezemeler çoğunluktadır.

SOĞUK BOYAMA: Kabın-objenin soğuduktan sonra boyanmasıyla gerçekleştirilmektedir. Çok kalıcı bir boyamam sağlanamaz. Genellikle boyamadan sonra vernik kullanılmaktadır. Daha dayanıklı olabilmesi için boyama genel olarak kabın iç kısmına yapılmaktadır. Geometrik motifler, zikzaklar, kuş, balık gibi çeşitli figürler bezeme olarak görülebilir. 10.yy’dan itibaren kullanılmış bir teknik olduğu bilinmektedir.

EMAY/ MİNE TEKNİĞİ: 10.-14.yy’larda görülen bir tekniktir. Sonraki dönemlerde daha farklı motiflerin kullanımıyla görülmektedir. Objeye kaba kotur uygulanır, fırınlanır ve sonrasında istenilen renklerde boyanır, tekrar bir boyama gerçekleştirilir ve fırınlanır. Boya camla kaynaşır ve biraz kabarık bir görünümdedir. Genel olarak şişelerde görülen bir süsleme tekniğidir. Kariye Manastırı Kilisesi ve Pantokrator Manastırı Kilisesi’nin pencere camlarında da kullanıldığı bilinen bir tekniktir.
PAYLAŞ
Banner

Pelin Hostalı

YORUMLAR:

0 comments: