Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

SENİNLE BAŞLAMADI

    

Köklerimizi hangimiz tam anlamıyla tanıyoruz? Sahi, geçmişte yaşamış ve hiç tanımadığımız bir akrabamızın travmasını farkında olmadan biz yaşatıyor olabilir miyiz? Seninle başlamadı, aileden devralınan travmalarla ilgili çalışmalar yapmış hatta bu konuyla ilgili bir enstitü kurmuş bir psikolog olan Mark WOLYNN kitabıdır. Wolynn, aile travmalarının dnamız yoluyla taşındığını ve kuşaklar arası köprü kurarak yıllar sonra dahi ortaya çıkabildiğini öne sürerek epigenetik, nörobilim ve dilbilimdeki buluşlarla beslemektedir. Kalıtsal aile travmalarımızın kim olduğuma etkilerini ve sorunlarımızın üstesinden gelmenin yollarını dilbilim ile bağdaştırarak sözcüklerimizde yatan travma etkilerini çözebilmek adına çekirdek dil yaklaşımını geliştirmiştir. Ve bu yapıt ile adeta kendi yaşamınıza ve köklerinize bir serüven yaşayacaksınız.  Wolynn her cümlesiyle çeşitli bilimsel veriler aktarmasına rağmen üslubu son derece akıcı ve bu sayede sıkılmadan bıkmadan okunabiliyor. 

Kitap üç bölümden oluşmakta. İlk bölüm bize aile travmalarıyla ilgili. Hamilelik sürecinden başlayarak ruhsal sıkıntı ve bunalımların insan üzerindeki etkilerinden bilimsel veriler eşliğinde açıklamakta. Bireylerin kendisiyle birlikte toplam üç kuşağın travmalarını direk bedeninde taşıdığını ve kadınların yumurtalarında hem annannesinin, hem annesinin, hem kendisine ait travmaları taşıdığına ve bu şekilde bir sonraki kuşağa iletildiğine dair birçok açıklama yapmakta. Wolynn bu bilimsel verilere çeşitli örnekler vererek günlük yaşamla bağlantı kuruyor. Bu bağlantılar istemsizce yaşamınızda bazı şeyleri irdelemeye itiyor sizi ve kendinizi istemeden geçmişi araştırırken bulabilirsiniz. 

İkinci bölümde ise “çekirdek dil” kavramıyla karşılaşıyoruz. Günlük yaşamımızda kullandığımız kelimelerin sorunlarımız hakkında birçok ipucu verdiğine ve çeşitli sorular üzerinde fazla durduğunuzu fark ettiğiniz bir serüven. Bu serüven sizi ara ara derin düşüncelere dalmış bir vaziyette bırakabilir. İç sesinize fazlasıyla kulak verdiğiniz bir bölüm olduğunu ve iç sesinizin üslubuna fazlasıyla dikkat ettiğiniz bir “hangi kelimeleri yoğun bir şekilde kullanıyorum? Hangi düşüncelere yoğun olarak sahibim?” gibi soruların etkisinde kaldığınız kendinizle sohbet içerisinde olabileceğiniz bir bölüm. Wolynn’e göre kendi iç dünyamızı irdelerken ve düşüncelerimizi seslendirirken ne gibi cümleler kurduğumuz önemli. En ufak bir kelime bile bize geçmişten gelmiş olabilir. Bu nedenle çekirdek dil tahmin ettiğimizden daha önemli. Geçmişle aramıza köprü oluşturan bir tuğla gibidirler.  

 Son bölümde ise, bağlanma konusuyla ilgili birtakım irdelemeleri kalıtsal olarak incelendiğini ve çeşitli örneklerle desteklendiğini görebiliriz. “Seninle Başlamadı” yaşanılan birtakım travmaların nesilden nesile aktarılmasını bilimsel verilerle ve genetik araştırmalarla açıklandığını belirtebiliriz. Wolynn, çekirdek dilin ilişkilerimizde, gündelik yaşamımızda kullandığımız cümlelerde, yapmış olduğumuz çeşitli sohbetlerde çeşitlilik gösteren ortamlarda ne ölçüde farklılık gösterdiğini aktarıyor. Bu farklılığı da yaşamımızdaki sorunların sebebini veya oluşabilecek sonuçları göz önüne alarak saptamalarda bulunuyor. 



KAYNAKÇA:

Mark Wolynn, (2016). Seninle Başlamadı. Mine Madenoğlu (çev). İstanbul: Sola Unitas.

PAYLAŞ
Banner

YORUMLAR:

0 comments: