Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

AGORAFOBİ

Güvenli alanlar dışında  aşırı endişeli , panik , korku , rahatsızlık ve utanç gibi durumlara sebep olan bir panik bozukluktur.

Kişiyi zorda bırakacak fiziksel belirtiler ortaya çıkarsa kaçmanın ya da yardım almanın zor olduğu düşüncesi ile gelişen kaygı ve belirli durumlara girmekten kaçınma olarak tanımlanabilir. Kaygı yaratan bu fiziksel belirtiler panik atak belirtileri olabileceği gibi , bağırsak kontrolünü kaybetme , kusma , düşme gibi kişinin utandırıcı ya da aciz bırakıcı olarak gördüğü belirtiler olarak gördüğü belirtiler olabilir. Kişinin tipik olarak kaçındığı durumlar arasında aşağıdakiler yer alır.


1.    Evin dışına yalnız çıkma

2.    Toplu taşıma araçları

3.    Açık alanlar

4.    Kapalı alanlar

5.    Kalabalık yerler

6.    Kuyrukta bekleme


AGORAFOBİ İÇİN RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Agorafobi her yaşta gelişebilir; ancak semptomlar genellikle 25-35 yaşlarında ortaya çıkar ve kadınları erkeklerden daha sık etkiler.

Ayrımcılığa uğradığını hisseden kişilerin, agorafobi de dahil olmak üzere bir dizi kaygı bozukluğundan muzdarip olma riskinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir.

Kişide panik atak öyküsü olması da agorafobi gelişimi için bir risk faktörüdür. Agorafobik bireylerde de panik atak görülme riski vardır. Agorafobi ile birlikte ortaya çıkma eğiliminde olan diğer anksiyete bozuklukları arasında sosyal anksiyete bozukluğu ( sosyal fobi ) ve yaygın anksiyete bozukluğu yer alır. 

Tedavi Yöntemleri

Psikoterapi ile; Korkularınız hakkında konuşulması.

BDT ile; Agorafobi ile çarpık düşünceleri sağlıklı düşüncelerle değiştirerek stresli durumlarda nasıl baş edebileceğiniz öğretebilir ve hayatınızda kontrol duygusunu yeniden kazanmanımı.Araştırmalar, tek başına BDT’nin ilaçla birlikte verilen BDT kadar etkili olduğunu göstermektedir.

EMDR ile; daha yüksek travma temelli oluşan fobilerde etkilidir.O anılarına odaklanarak, anının kişinin üzerindeki olumsuz etkisini minimuma indirgeyerek kişiyi anıya dair duyarsızlaştırmak.

Yaşam tarzı değişiklikleri ile; Sağlıklı beslenme, düzenli uyku, egzersizler, kendine zaman ayırarak.

İlaçlar ile; psikotrop ilaçlar arasında antidepresanlar (SSRI, SNRI, TCA) ve sakinleştirici etkiye sahip benzodiazepinler; bulgular ilaç tedavisi etkisinin kalıcı olmadığını, psikoterapi etkisinin daha kalıcı olduğu görülmekte.


Atakları ve kaygıyı azaltmak için günlük meditasyon veya derin nefes egzersizleri uygulamak da yararlı.

PAYLAŞ
Banner

YORUMLAR:

0 comments: