ÇEKİM YASASI

                                                            Çekim Yasası Nedir?

Çekim yasası, olumlu veya olumsuz düşüncelerin bir kişinin hayatına olumlu veya olumsuz deneyimler getireceği inancıdır.

Biz her ne kadar göremesek de evrende her şey birbiriyle iletişim halindedir. Çünkü atom adı verdiğimiz maddenin en küçük yapıtaşı, içinde belli bir frekansta sürekli sinyal yayan enerjileri barındırır. Bu enerjilere “kuark” adı verilir. 

İnsan vücudu ise “Aura” adı verilen manyetik bir alan ile donanmıştır. İşte bundan dolayı tanıştığımız biri hakkında “hiç ısınamadım, hazzetmedim, çok tatlı, yine görüşelim” gibi yorumlarda bulunuruz. Bunun sebebi auranın uyum veya uyumsuzluğudur. 

Söylediğimiz her söz bir enerjiden oluşmaktadır. Birisine söylediğimiz güzel sözler o insanda olumlu durumlar yaratırken, söylenen kötü sözler ise o insan da kötü duygular oluşturacaktır. 

Japon bilim insanları su kristalleri üzerinde yıllar önce bir deney yapmışlardır. Sularla dolu olan kaplar deneyin ana malzemelerini oluşturmaktaydı. Deneye göre su dolu kapların bazılarına güzel sözler söylenirken bazılarına ise kötü sözler söylenmiştir. Daha sonra su dolu kapları buzluğa koyup, donduklarında çıkarmışlardır. Sonuçlar oldukça ilginç. Güzel sözlerin söylendiği sular güzel bir şekil alırken, kötü sözlerin söylendiği sular garip şekiller almıştır. Bildiğimiz üzere insan vücudunun ¾’ü sudan oluşmaktadır. Bir düşünelim isterseniz. Söylediğimiz sözlerin su damlacıkları üzerinde bu kadar etkisi oluyorsa kim bilir bizim üzerimizde ne kadar etkisi vardır? Demem o ki söylediğiniz her söz bu deneydeki gibi sizin üzerinizde etkisi vardır. 

Çekim yasasını doğru ve güzel kullanmak için olumlu bir düşünce yapısına sahip olmak gerekmektedir. Çekim yasası her zaman pozitif çalışmaz. Bazen negatif durumun içinde, negatif düşüncede veya keyif alamadığımız kişilerle buluruz kendimizi. “Ben aslında pozitif birisiyim, çok güler yüzlü ve uyumlu bir insanım fakat hayatıma giren insanlar hep problemli tipler. Neden böyle oluyor?” diye sorulan soruların cevabı oldukça basittir. Korktuğunuzu yaşamak zorundasınız. 

Hissettiğiniz her türlü frekanstaki enerjinin içinde barındırdığı duyguları “öfke, korku, mutluluk” dönüp dolaşıp tekrar size aynı şeyi sunacaktır. Unutmayın etrafınıza yaydığınız her düşünce bir frekansa sahiptir. Ve düşünceler kendi frekansıyla uyumlu olan olay veya durumları size çekecektir.

Peki ne yapmalıyız?

Kendimizi veya çevremizi mi değiştirmeliyiz? Duygulardan ve insanlardan mı kaçmalıyız? Elbette hayır. Biz kaçtıkça çekim yasası bizi kovalayacaktır. Yapmamız gereken düşüncemizi ve enerjimizi yönetmeyi öğrenmek. Enerji frekansınız değiştikçe insanlar ve gerçekler değişecektir. Aslında kendimize neyi isteyip istemediğimizi sorup ona göre doğru enerji frekansında doğru sinyali göndermeliyiz. 

Örneğin; “Mutlu olmak istiyorum” yerine “mutlu ve huzurlu hissediyorum” demeliyiz. 

Çekim Yasası Nasıl Uygulanır?

1. Yöntem: Pozitif Düşünce Yapısı Oluşturun:

1.Hayellerinin gerçekleştiğini gözünde canlandır.

2. Hayatında eksik olan şeylere değil, istediğin şeylere odaklan.

“Keşke sürekli bozulmayan arabam olsaydı” diye düşünüyorsan hala yenisine değil eski arabana odaklanıyorsun demektir. 

3.Olumlu terimleri kullanarak arzularını ifade et.

Örneğin; “kaybetmek istemiyorum” cümlesi kaybetmeyi gönderirken “kazanmak istiyorum” cümlesi kazanmayı getirir. 

4.Sahip oldukların için şükret.

Minnettar olduğun şeyleri sesli bir şekilde ifade et.

5.Meditasyon yap.

Meditasyon gün içerisindeki stresinizi alarak olumlu düşünmenize yardımcı olur. 

6.Endişelerini, işlerin nasıl yolunda gidebileceğine dair düşüncelerle değiştir. 

Örneğin, bir sunum sırasında rezil olacağından endişeleniyorsun diyelim. Bunun olma olasılığı nedir? Bu daha önce oldu mu? Eğer işleri batırsan bu gerçekten sorun olur muydu? Bunu bir yıl sonra hâlâ düşünür müydün? Muhtemelen endişenin gerçekten önemli olmadığını anlayacaksın.

7.Nasıl pozitif kalacağını öğrenmek için kendine zaman ver çünkü bu zor olabilir.

Olumsuz düşüncelerinle kasıtlı olarak yüzleş. Olumsuz düşüncelerinin varlıklarını kabul et, onları salıver ve onları olumlu bir şeyle değiştir. Örneğin; “Çok sıkı çalışmaya devam ediyorum ama yerimde sayıyor gibiyim” demek yerine “Zamanla daha iyi oluyorum ve ilerlememden gurur duyuyorum” diyebilirsin. 

2. Yöntem: Harekete Geçmek:

1.İstediğin yaşam için bir vizyon panosu oluştur.

Örneğin, beğendiğin bir evin, istediğin arabanın, istediğin iş unvanının ve âşık bir çiftin fotoğraflarını ekleyebilirsin.

Unutma, vizyon panosu sihirli değnek değildir. İstediğini elde etmek için bir şeyler yapman gerekecek.

2.Hedeflerini yaz ve her gün bu listeye bak.

Hayatta ulaşmak istediğin hedefleri düşün ve bunları bir kâğıda listele. Bu listeyi görebileceğin bir yere as. Her gün bu hedefleri düşün.

3.Hedefine ulaşmak için çabalarken her gün küçük bir görev yap.

Hedefine doğru atman gereken küçük adımların bir listesini yap ve yaptıklarının yanına işaret koy. Bu küçük eylemler, büyük sonuçlar elde etmene yardımcı olacak! 

4.Hedeflerin için ortaya koyduğun emekten kendini sorumlu tut.

Kendinden beklentilerini belirle ve bunları karşılamadığında durumu tespit et. Ardından, beklentilerini karşılamakta neden zorlandığını incele ve değişiklik yapılması gerekip gerekmediğine karar ver. Benzer şekilde, hedeflerin için ortaya koyduğun sıkı çalışma için kendini ödüllendir. 

5. İhtiyacın olan ve istediğin şeyleri insanlardan iste.

Onlardan ne beklediğini bilmelerinin tek yolu budur. Kimse aklını okuyamaz, bu yüzden insanlara ne düşündüğünü söylemelisin. Neye ihtiyacın olduğu ve ne istediğin konusunda net ve dürüst olursan belki de onu elde edebilirsin. 

6. Kendini harekete geçmeye motive etmek için pozitif içsel konuşmalar yap.

Kendin hakkında olumsuz düşüncelere sahip olman normaldir, ancak bu sana ket vurabilir. Kendini olumsuz düşünürken yakaladığında, bu düşünceyi sorgula ve bunu olumlu bir düşünceyle değiştir. Ek olarak, kararlılığını sürdürmek için gün boyunca en sevdiğin sloganı veya pozitif olumlamayı tekrarla.

3. Yöntem: Aksiliklere Karşılık Vermek:

1.Kontrolün dışındaki kazalar, hastalıklar veya olaylarda sorumluluğun olmadığının farkında ol.

Seyir hâlindeyken birinin arabana çarptığını düşünelim. Bu bir kaza ve buna sen sebep olmadın. Kendini suçlama!

Hiç kimse çekim yasası gibi bir aracı kullanırken bile, sıkıntı çekmediği mükemmel bir hayata sahip olamaz.

2. Zorluklardan kaçınmak yerine onlara karşı tepkini değiştirmeye odaklan.

Tüm kötü şeylerin olmasını engelleyemezsin, bu mümkün olan bir şey değil. Ancak, onlara daha iyi bir tepki vermeyi seçebilirsin. Üzülmek yerine, sıkıntıları hayatın bir parçası olarak kabul et. Ardından, destek almak için seni önemseyen kişilere ulaş.

3.Hazır olduğunda, karşılaştığın engellerden veya sıkıntılardan alabileceğin dersi veya şerdeki hayrı ara.

Bu, sıkıntıların hayatına getirdiği iyi bir şeyi görmene yardımcı olur. Hazır olduğunda, insan olarak nasıl geliştiğini görmek için neler olduğunu derinlemesine düşün. Benzer şekilde, deneyiminin başkalarına yardım etmeni nasıl sağlayabileceğini düşün.

4.Öz güvenini artırmak için bir aksilik veya sıkıntıdan sonra kontrolü eline al.

Bir engelle karşılaşmak öz güvenini sarsabilir ve pozitif düşünce yapını bozabilir, ancak kontrolü yeniden ele geçirmek sana gücünü geri verir. İlerlemek için yapabileceğin şeyleri listeleyerek başla. Ardından, doğru yönde ilerlemene yardımcı olacak küçük bir şey yap.

• Unutmayınız Çekim yasası, evrenden dilekte bulunmakla aynı şey değildir. Burada daha fazla pozitif enerji çekmek için dikkatini pozitif enerjiyi dışarı çıkarmaya odaklanmakla ilgilidir.