Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK NEDİR?

MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK NEDİR?

Majör depresif bozukluk (MDB), süreğen iki hafta süresince depresyon, keyifsizlik veya çevreye karşı ilgisizliğin en az birinin muhakkak görüldüğü, bunların yanı sıra, uyuyamama veya ekstrem düzeyde uyku hali, kişinin çırpınma durumu veya duraksama, anormal düzeyde kilo artışı veya kilo kaybı, kendini değersiz hissetme ve kendini suçlama durumu, tasarlamak veya bir işe konsantre olmada zorlanma, kişinin kendini halsiz ve bitap hissetmesi, tekrarlayan intihar tasarıları ile ortaya çıkabilen bir duygudurum bozukluğudur (Güleç, 2007). En sık rastlanılan ruhsal hastalıklar arasında olan major depresif bozukluğun, tekrar eden bir gidişatı vardır. Depresif bir atak yaşayan insanların yarısı hayatlarında en az bir kere daha farklı bir atak yaşamayı sürdürmektedir ve geçmişte iki farklı depresif atak yaşamış bireylerin ortalama % 80'inde majör depresif bozukluğun tekrar etmesi sürdürülmektedir. Bundan dolayı, depresif bozuklukların meydana gelmesine ve devam etmesine neden olan unsurların araştırılması çok mühimdir (Şencan, 2019). Günümüzde majör depresif bozukluk ile alakalı yapılan çalışmalar incelendiğinde, terimin sıkıntıdan, Bir yaşam olayına bağlı olarak gelişen, depresif ya da kaygı belirtilerinin ön planda olduğu olumsuz ruhsal durumlara, bipolar bozukluktan klinik çökkünlüğe kadar geniş açılarda hastalıklar açısından incelenmesi Meyer’in terimsel açıdan derleme ve tahsis etmesinin kimi taraflardan zihin bulandıran bir mirasıdır. Bu bakış açısı DSM-4’te majör depresif bozukluk teşhisi için lazım olan tanı tabanının sınırlandırılmasında da görülmektedir, bundan dolayı majör depresif bozukluğun bireyin yaşadığı hadiselerin sebebiyet verdiği depresif duygu durum ile kaybolan uyum bozukluğundan ayrıştırılmasını zorlaştırmaktadır (Temiz, 2008). Majör depresif bozukluğun oluşumunda sıhhatli beyin olgunlaşmasından üç değişik açıda kırılma tarif edilebilir;

1) Erken Anormal: Dış stres etkenleri ve korelasyonu bulunan gen ekspreksyon farklılıklarıyla bozulan genotipin olgunlaşmasının başlangıç periyodunda patofizyolojiye neden olduğu vakıalar.

2) Kademeli Anormal: Çocukluğun ilk dönemlerinde sıradan sinirsel olgunlaşma olmasına karşın dış etkenlerin yığılması ile bu vaziyetin aşamalı sapmaya neden olduğu vakıalar.

3)Ani Anormal: Çocukluk dönemi süresince gidişatı uygun olan beyin olgunlaşmasının buluğ veya yetişkinlik çağında birdenbire değiştiği durumlar (Aydın, Ertunca ve Erermiş, 2014).

Majör Depresif Bozukluk Epidemiyolojisi

Majör depresif bozukluğun etiyolojisi tam olarak açıklanmamıştır. Yaşam bilimsel, ruh bilimsel ve toplum bilimsel etkenlerin majör depresif bozukluğun meydana gelmesinde etkilerinin olduğu bilinmektedir. Epidemiyoloji alanında yapılan araştırmalarda, majör depresif bozukluk açısından tahmin edilen riskli etmenlerin en fazla cinsiyet, anksiyete seviyesinin yüksek olduğu yaşam şartları, çocukluk travmaları ve bireyin kişisel nitelikleri ile hastalık arasında korelasyonun var olduğu bilinmektedir (Özbey, 2007). Çökkünlük, dünya üzerinde en sık rastlanılan psikolojik bir hastalıktır. Tüm yaş gruplarında karşılaşılabilir fakat bilhassa 25-44 yaş aralığındaki bireylerde daha çok karşılaşılan bir psikolojik rahatsızlıktır. Hayat boyu majör depresyon sıklığını Angst (1992), % 4.4-%19.6 ve Kessler (1994), % 17 olarak bildirmiştir. Günümüze yakın bir tarihte yayını yapılmış bir araştırmada ise çökkün duygu durumun hayat boyunca devam etme yoğunluğu %1,5 ile %19 şeklinde belirtilmiştir (Çelik ve Hocaoğlu, 2016). Bireylerin refah düzeylerini ihlal eden ve fonksiyonelliği üzerinde negatif tesirleri bulunan çökkünlük iyileştirilmediğinde erken vefat ve bireyin sağlık durumunda sapıtmalara sebep olan mühim bir psikolojik problemdir. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) (2018), 2017 senesine ait olan bilgilere göre, kainat genellemesi yapıldığında, 322 milyon birey üzerinde tesiri olduğu ve 100,00’de 95,6 bireyde rastlanıldığı, ülkemizde ise nüfusun %4,4’ünü (3.260.677 kişi) tesiri olduğu saptanmıştır (Halisçelik, 2021).

Majör Depresif Bozukluğun Etiyolojisi

Majör depresif bozukluğun etiyolojisi çok eski dönemlerden beri açıklanmaya çalışılmıştır. Hippocrates (M.Ö. 460-357) ağır depresyon biçiminde tarif ettiğimiz majör depresyonu “kara safra” ile bağlantılı biçimde açıklamıştır. (M.Ö. 460-357)’den bugüne majör depresif bozukluğun etiyolojisine ait birçok araştırma gerçekleştirilmiştir. Gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda çökkün ruh halinin etiyolojisine dair net bir bilgi edinilememiştir (Torun, 2019). Günümüzde depresyon ile alakalı yapılan çalışmalar incelendiğinde moleküler biyoloji ve beyni görme düzenekleriyle majör depresyon ile alakalı birçok bilgiye ulaşılmıştır ancak, majör depresyonun etiyolojisi net bir biçimde tarif edinilememiştir (Torun, 2019).                                                            

 

KAYNAKÇA

Aydın, R., Baytunca, M. B., & Erermiş, S. (2014). Pediatrik majör depresif bozukluğun genetik özellikleri. Pediatric Research1(4), 174-9.

Güleç, M. (2007). Majör depresyonda uyku problemlerinin relaps ya da rekürrens üzerine etkisi: bir yıllık klinik izlem çalışması. (Yayımlanmamış Tıpta Uzmanlık Tezi). Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ruh Sağlığı Hastalıkları Ana Bilim Dalı, Van.

Halisçelik, M. (2021). Major depresyon ile narsistik kişilik bozukluğu arasındaki ilişkinin araştırılması. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa.

Helvacı Çelik, F. & Hocaoğlu, Ç. (2016). Major Depresif Bozukluk' Tanımı, Etyolojisi ve Epidemiyolojisi: Bir Gözden Geçirme. Çağdaş Tıp Dergisi, 6 (1), 51-66.

Özbey, G. (2007). Majör depresif bozukluk tanısı almış hastalarda plazma sitalopram/n-desmetilsitalopram konsantrasyonu, sitaloprama verilen yanıt ve taşıyıcı p gliko-protein polimorfizmi arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesi. (Yayımlanmamış Tıpta Uzmanlık Tezi). Gazi Üniversitesi, Tıbbi Farmakoloji Ana Bilim Dalı, Ankara

Say, G. (2020). Majör Depresif Bozuklukta Mükemmeliyetçilik. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar12(4), 562-574.

Torun, Ö.D. (2019). Majör depresif bozukluk tanısı almış bir grup hastada üst bilişsel işlevlerin incelenmesi. (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi). Çağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Mersin.

Tufan Temiz, S. (2008). Depresif duygudurum ile giden uyum bozukluğunun klinik açıdan majör depresif bozuklukla karşılaştırılması. (Yayımlanmamış Tıpta Uzmanlık Tezi). Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Eskişehir.

PAYLAŞ
Banner

Rabia İslim Dalbaşı

YORUMLAR:

0 comments: