Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

Savaş Sanatı (Sun Tzu)

SAVAŞ SANATI KİTAP ÖZETİ

M.Ö. 544 yılında doğan Sun Tzu, askeri açısından bilinen en iyi kişidir. Aynı zamanda Çin komutanı olarak da biliniyor.Çin’de eski dönemlerden beri kullanılan savaş taktikleri üzerine Sun Tzu tarafından yazılan kitap olduğu düşünülüyor ki bu kitap, askerî strateji kitabı olarak kabul edilir.

Sun Tzu ya göre duygularının esiri olmayan, sakin ve serinkanlı kalabilen savaşçı her zaman kazanır. aynı zamanda bir komutanın nasıl olması gerektiği de detaylıca anlatıyor kitabında. Bir komutan çok dikkatli ve zeki olmalıdır. Ordu içindeki sorunları da önceden fark edip önlemini almalıdır.

Sun Tzu, savaş bilgi üzerine olan bu kitap 13 bölümden oluşuyor. Planlama, Savaşın Maliyeti, Savaşta Strateji, Taktik, Enerji, Gücün Kullanımı, Savaşta Manevra, Taktik Değiştirme, Ordunun İlerlemesi, Arazi Faktörü ,Arazide Dokuz Konum ,Ateşle Saldırı ,Casusluk ve İstihbarat konularına kendi tecrübeleri ile yaklaşan sun tzu gerçek zaferin ne olduğunu anlatıyor. 384 savaş teorisini Savaş Sanatı kitabın da bir araya getiriyor

İlk bölüm 25 maddeden oluşuyor ve Planlama konusu ele alınıyor. Bunları bilen kazanır, bilmeyen ise kaybeder diyerek maddelerin önemini açıklıyor. Bölümde planlamanın ölüm-kalım meselesi olduğunu söyleyerek, önemini vurguluyor.

İkinci bölümde ise Savaşın Maliyeti konusunu ele alarak eldeki verilerin doğru kullanımını anlatıyor. 19 maddeden söz ediyor. Hatta savaşın kazançlı şekilde sonlanması için önemini vurgulamıştır.

 Üçüncü Strateji  konusu üzerine 19 madde belirtmiş. İyi bir komutanın doğru planla birlikte gerçekleştirilen strateji sonrası zaferi en hasarsız şekilde almayı bilmesi gerektiğini söylemiştir. Genel olarak savaşçının düşmanı karşısında en az hasar, maliyetle galip çıkmasını öğütler. En iyi savaş, savaşılmadan kazanılandır sözüyle en önemli stratejiyi anlatır.

 Dördüncü bölümde Taktik üzerine yazmıştır. 20 maddedir. Gizli bilgileri çok iyi korumak ve sızdırmamak düşman karşısında büyük bir avantajdır. Şu sözü söylemiştir ”Düşmanın açığını buluncaya kadar yeni gelin gibi çekingen ol; açığı bulduğun an yaban tavşanı gibi fırla. Düşman için artık çok geçtir.” 

 Beşinci bölümde ise Enerji’nin Kullanımı üzerine 23 maddelik tavsiyelerde bulunuyor. Doğru şekilde kullanılan enerji sayesinde ordunun daha verimli olmasından söz etmiştir.

Altıncı bölümde Gücün Kullanımı üzerine tavsiyeler yer alıyor. 34 maddedir. Güç kullanımında beş element ya da dört mevsim gibi şartların tek başına belirleyici olmaması gerektiğini, bunların birlikte ve değişken şekilde kullanılmasının sonucu etkilediğini vurgulamıştır. 

Yedinci bölümde ise Savaşta Manevra üzerine bahseder.37 madde vardır.  Savaş alanlarını ve en iyi nasıl kullanılabileceğini anlatır. 

Sekizinci bölüm Taktik Değiştirme konusudur,14 madde içerir.  Verilecek kararların orduyu olumlu ya da olumsuz şekilde etkileyeceğini söylüyor.

Dokuzuncu bölümde ise Ordunun İlerlemesi üzerine konuşan yazar belirli fiziki şartlara göre askerlerin yönlendirilmesinin önemini ve bu şartlarda nasıl davranılacağı üzerine 45 madde ile anlatıyor.

Onuncu bölümde ise Arazi Faktörü, 31 maddedir. 6 farklı arazi çeşidini açıklayıp, nasıl davranılması gerektiğini söyleyen Tzu,  düşmanı iyi tanımak kadar araziyi de iyi tanımak gerektiğini belirtmiştir. 

On Birinci bölümde ise Arazi Üzerine Dokuz Konumu tanımlamıştır. 68 madde ile açıkladığı bu bölümde plan, taktik, strateji ve birçok tecrübe kapsamında bilgi vermiştir.

On ikinci bölümde de Ateşle Saldırı konusunu ele almış 22madde yazmıştır. Ateşin kullanımından bahsetmiştir. Var olan gücün nasıl kullanılması gerektiğini ele almışır.

En son bölümde ise Casusluk ve İstihbarat konusu işlenmiştir. Zafere giden yol aslında sağlam İstihbarattan geçmektedir. Rakibin önünde olmak, onu alt etmek için önemlidir.

Sun Tzu, “Savaş Sanatı” adlı kitabında genel olarak vermek istediği mesaj şudur: “Gerçek zafer, savaşmadan kazanılan zaferdir. Gerçek önder savaşmadan kazanan önderdir.” Yani gerekli planlama yapılıp, doğru strateji ile maksimum fayda sağlanarak ulaşılan zaferin en iyisi olduğundan bahsetmektedir.

Kitabın konusu; düşmana doğrudan doğruya saldırarak yok etmeye çalışmak yerine düşmanı savaş  oyunları kullanarak düşman kaynaklarından maksimum yararın sağlanmasıdır.

Kitabı okuduktan sonraki düşüncelerim;

Kitabın ismine bakıp sadece savaşla ilgili diye düşünmemek lazım. Yaşamla da alakası var. Yaşamak da büyük bir savaştır. Yaşamayı başarabilmek ise bir savaştan zaferle çıkmak sanırım, ölümü sakinlik ile bekleyen insanların yaşama karşı büyük bir zafer kazandığını düşündüm kitaptan sonra.

Eğer savaşta bir komutan varsa hayatımızın da bir komutanı vardır. Hayatımızın komutanı da biz isek araziyi ve hava şartlarını iyi bilmek, kendimizi ve hayatı iyi tanımak, bilgi açısından kendimizi tamamlamamız lazım. Ve eğer sahici bir savaşta casusların önemi büyük ise kendi hayatımızda da önemi büyüktür. Günlük hayatta ise bu casuslar büyüklerimiz olur. Bize doğru bilgiyi vermeyi amaçlayan büyüklerimiz.

Kitabı okuduktan sonra aklıma bir sözün aslında hem savaşta hem de yaşam ile ilgili olduğunu anladım.  "Hayat her şeyi kendin deneyimlemek için çok kısa. Ve hayatta bazı şeyleri tecrübe etmek istemezsin. İnsanları dinle; başkalarının deneyimlerinden faydalan." Bu sözün aslında her anlamda önemli olduğunu fark ettim. 

Gerçek de bir savaş içinde değiliz, silahlarla işimiz olmayabilir, cephelerde değiliz ama edindiğimiz bilgiler ve düşünceler hem bir silah hem bir cephe hem de bir savaş niteliğindedir. Yani koruyucudur.

Yani kitaptan sadece savaş stratejisi görmek yerine yasamla bağdaştırmak gerekiyor diye düşünüyorum.                           

PAYLAŞ
Banner

YORUMLAR:

0 comments: