Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

Kendine Saygı

Kendine Saygı (Benlik)

Benlik, bireyin doğumuyla birlikte kendisi ve çevresiyle etkileşimi sonucu edindiği yaşantıları ile oluşan, kendisiyle ilgili görüş ve algı biçimidir.Kişiliğimize ilişkin kanılarımız ve kendi görüş, düşünüş tarzımızdan oluşur.Benlik kişiliğin "öznel yanı" olarak tanımlanır.Kişinin kendini nasıl görüp, nasıl değer biçtiğini anlatır.Benlik, bireyi oluşturan tüm özelliklerin karmaşık bir örüntüsü iken, benlik kavramı, kişinin kendisi hakkındaki görüşünü ifade etmektedir. 


Carl Rogers'ın benlik kavramı, kişinin kendini algılamasından oluşan gerçek benliği ve kişinin olmak istediği ve olması gerektiğine inandığı nitelikleri temsil eden ideal benliği içermektedir 


Benlik kavramı benliğin bilişsel yanı olarak, benlik saygısı ise benliğin duygusal boyutu olarak tanımlanmaktadır.Benlik saygısı bireyin benlik imgesi ile ideal benliği arasındaki farkı değerlendirmesidir.Benlik saygısı, bireyin kendi benliğini beğenme ve değerli bulma derecesi anlamına gelmektedir.


Benlik saygısının kişilik özellikleri üzerinde güçlü bir etkisi vardır ve kişilik özelliklerinden de güçlü bir şekilde etkilenir. Marjorie J. Kostelnik ve diğerleri benlik saygısının üç boyuttan söz eder:Yeterlik, değer ve kontrol.


ÇERÇEVE

Carl Rogers, "Olumlu saygı" ve "Olumlu Benlik Saygısı" iki gereksinim üzerinde durur.Olumlu saygı; bireyin başkaları tarafından kabul ve saygı görmesi, sevilmesi ve başkaları tarafından beğenilmesi gibi yaşantıları içerir.Bu yaşantılara sahip olan kimse, kendisine de saygı duyar.Olumlu benlik saygısı; bireyin kendi benliğine karşı olan olumlu tutumudur.Başkalarının tutumuna bağlı değildir.Rogers' a göre katı ve reddedici kendini ifade etmesine olanak sağlanmayan ortamdaki birey, düşük benlik saygısına; kabul edilen, esnek ve kendini ortaya koymasına olanak sağlanan ortamdaki birey ise yüksek benlik saygısına sahip olacaktır.Bu yolla birey kendine saygı duyar, sahip olduğu değerlerinin farkına varır ve kendine güvenmeyi öğrenir.


Abraham Harold Maslowbenlik saygısını da kendini gerçekleştirme fikri çerçevesinde ele almıştır.


Erik Erikson, bireyin sekiz ayrı psikososyal gelişim döneminden söz ederken, benlik saygısının kökünün ilk basamaktaki; temel güven ve güvensizlik duygularıyla kazanılan içsel ayrılık ve süreklilik duygusuna bağlı olduğunu söyler.


Adler’in, Adleryan psikolojisi; bu yaklaşım, davranışı anlamanın temeli olarak sosyal çevre üzerinde durmuştur.İlk kavram, algılama kavramıdır.İnsanlar, kendileriyle ilgili olarak düşündüklerinde eksikliklerinin ve yetersizliklerinin farkına varırlar.Bunu alt etmek için de üstünlük çabasına girdiklerini belirtmektedir.


Marshall Rosenberg, benlik kavramı ve ego kavramının sıklıkla birbirleri yerine kullanıldığını, ego kavramının; bireyin gerçeklerle baş etmesini sağlayan bir dizi entelektüel ve bilişsel süreçler içerdiğini benlik kavramından farklı olarak, benliği koruma ve geliştirme görevi olduğunu üzerinde durmuştur. 


Benliğine olan saygısı insanın kendini değerlendirme ihtiyacı üzerinde odaklanmaktadır.Kendini süper, mükemmel (sınırlamalar ve yanlış yapma konusunda özgür olduğuna inanmak) hissetmek değildir; daha çok kendini kabul etme, kimlik oluşturma ve başkaları tarafından kabul edilmedir.Kişinin kendini beğenmesi ve kendi benliğine saygı duyması için üstün niteliklere sahip olması gerekmez.Çünkü benlik saygısı, kendini olduğundan aşağı yada üstün görmeden kendinden memnun olma durumudur.Kendini değerli, olumlu, beğenilmeye ve sevilmeye değer bulmaktır.Benlik saygısını üç türden.Bunlar; Sosyal benlik, Akademik benlik, Mesleki benlik.


Düşük ve yüksek benliğe sahip bireylerin özellikleri su şekildedir:

  • Yüksek benliğe sahip bireyler, kendilerini daha iyi ve olumlu tanımlarken, düşük benlik sahip bireyler, kendilerini daha olumsuz tanımlama eğilimindedirler.
  • Yüksek benlik sahip kişilerin kendilerine olan inançları ve güvenleri, düşük benlik sahip kişilerden içsel olarak daha tutarlıdır.
  • Düşük benlik sahip kişiler, sosyal çevreye daha fazla bağımlıdırlar ve bu bireylerin benlik şemaları, dışsal bilgiyle oldukça tutarlıdır.
  • Düşük benlik olan çocuklar başarısızlık kaygısı ile görevden, oyundan, ödevden kaçınır.Küçük bir hayal kırıklığında dahi yaptığı işten vazgeçer.Eleştirilere açık değildir.Okuldaki notları düşer veya tüm etkinliklere karşı ilgisini kaybeder.
  • Düşük benlik çocuklar: “Hiçbir şeyi iyi yapamam” “Biliyorum bunu yapamam”, “Biliyorum başarısız olacağım” “Kendimi sevmiyorum, keşke farklı biri olsaydım” gibi düşüncelere sahiptirler.


Kendine Saygı Yükseltmek Ve Desteklemek İçin Öneriler

  • Aileler ve öğretmenler çocuklara kendi akranları ile sağlıklı ilişkiler kurmalarına yardımda bulunması.
  • Çocuklar kendileri için önemli olan(rol model/benimsediklerin/önem verdiği) yetişkinlerden saygı gördüklerinde benlik saygıları beslenecektir:Çocuklar için saygı duymanın anlamı, onların görüş ve düşüncelerini ciddiye almak ve gerçekçi ve anlamlı geri bildirimler almaktır. 
  • Çocuğun eşsizliğini vurgulayarak ve karşılıksız sevgi vererek onun değerli, sevilebilir olduğunu hissettirmek gerekir.Bu çocuğun her davranışını seveceğimiz ve onaylayacağımız anlamına gelmez.Kişiliğe saygı ile yanlış davranışı kabullenmeyi birbirinden ayırt etmek gerekir.
  • Açık, anlaşılır ve tutarlı yumuşak bir disiplin kurmak.Bu çocuğu sadece başarılı olduğunda değil; belli bir amaca ulaşmak için çaba harcandığında, olumsuz bir davranışta bulunmadığında ve hoş hareketler yaptığında onu pekiştirmek ve övmektir.
  • Ait olma duygusu.Çocuklar kendi ailesinden başlamak üzere, okul arkadaşları, spor grupları veya toplum gibi diğer insan gruplarını kapsayacak şekilde başkaları tarafından kabul görmeye ve sevilmeye ihtiyaç duyarlar.Bu kabul edilme ve grup kimliği olmazsa kendini reddedilmiş, yalnız ve bir “evi”, “ ailesi “, veya “gruba” olmayan başıboş biri gibi hissedebilir.
  • Hedef duygusu.Çocuğun kendisine amaç ve yön veren; enerjisini başarıya ve kendini ifade etmeye yönelten hedefleri olmalıdır.
  • Sorumluluk duygusu:Çocuğun neleri yapabildiğini görmesi için fırsat tanımak gerekir.Çocuk önem verildiğini görerek sorumluluk duygusu, problem çözebilir ve seçebileceği davranışların sonuçlarını geliştirecektir.
  • Cesaretlendirme, destekleme ve takdir duygusu:Çocuğun sadece başarmaya değil, olumlu geribildirime ve onaylanmaya da ihtiyaç duyar.Sadece belirlenmiş amacı başardığı için değil, aynı zamanda çabaları ve ufak çaplı değişim ve ilerlemeleri için bile onu cesaretlendirin ve ona övgüde bulunun.
  • Yardım alması:Yardım almak sadece çocuklara özgün değil, yetişkin bireyler içinde geçerli.Bazen üstesinden gelememe durumunda çekinmeyerek güvenilir uzmanlara başvurulmalı.
PAYLAŞ
Banner

Danisman Hocam

YORUMLAR:

0 comments: