Bu Blogda Ara

slider

Son Paylaşılan

Navigation

Unutulmayan aile 'PALU AİLESİ'

 Merhaba okurlarım, bu yazımda sizlere adını muhakkak bir kere de olsa duyduğunuz Palu ailesinin sosyal psikoloji üzerinden analizini yapacağım. 

Detaylı ve uzun bir analiz olacak şimdiden hazır olun. Sonuna geldiğinizde ben ne okudum şimdi diyebilirsiniz ama tüm okuduklarınız maalesef ki birer gerçek. Keyifli okumalar.

Hafta içi her gün saat 10.00 da ATV ekranlarında en çok izlenen program olan Müge Anlı ile tatlı sert programına 24 Aralık 2018 tarihinde 15 saat süren Türkiye de yaşanmış ilginç bir olay gündeme geldi. Bu olay Palu ailesi olarak biliniyor oldukça konuşulan bu ailenin olayı şu şekilde;

Harun PALU ve Havva PALU çiftinin üç kızı var bunlar Melike Ayşe, Emine ve Meryem.  İki kızı evli Meryem in eşi Ahmet, Emine’nin eşi işe Tuncer. Bir de iki oğulları var İsa PALU ve fatih PALU

Emine ve Tuncer çiftinin Enes adında bir erkek çocukları ve bir kız çocukları var

Meryem ve Ahmet çiftinin ise Recep Tayyip adında bir erkek Melike adında da bir kız çocukları var

İsa Palu’nun eşi Gülbahar Hanım ve oğulları ise Hüseyin Sadık

Olay: Programa başvuru sebebi bundan tam 10 yıl önce olan Meryem ve Melike’nin kaybı ama başka bir iddiaya göre bu kişiler aile içinde öldürülüyor hatta Havva PALU ilk ifadesinde TUNCER in öldürdüğünü söylüyor ama sonradan ifadelerini değiştiriyorlar bunun üstüne öldürülen Meryem ve kızı Melike için arama çalışmaları başlatılıyor. Olaylar Meryem in eşi Ahmet’in öldürülmesiyle başlıyor. Tuncer, Ahmet i öldürmesi için İsa’yı ikna ediyor. İkna için ise namus faktörünü kullanıyor bunun ardından İsa, Ahmet’i öldürüyor. isa hapse girmesin diye babası Harun PALU suçu üstleniyor ve kendisi hapse giriyor. Ahmet in ölmesi ve Harun’un hapse girmesi ise tesadüfi değil hepsi kendini cinci hoca olarak tanımlayan damat Tuncer in bir planı. Çünkü Tuncer’e inanmayan iki kişi vardı Ahmet ve Harun.

 Ailede psikolojik olarak genel bir itaat etme durumu var bunun sebebi ise din faktörü. Kocası, kardeşi tarafından öldürülen Meryem iki çocuğu ile kız kardeşi Emine ve eşi Tuncer’in evine sığınıyor. Bunun üzerine Meryem ve çocukları Tuncer tarafından defalarca tecavüze uğruyor şiddet görüyor. Tuncer kendi çocukları dahi evdeki herkese tecavüz ediyor (kendi eşi, öz çocukları, Meryem ve Meryem’in çocukları ile Emine’nin kız kardeş Ayşe ) Tuncer, Havva’yı “öldürülen Damat’ın ağabeyi seni tehdit eder, gel sen mallarını benim üzerime yap “deyip bütün mal varlığını alıyor. Bu olaylarda Meryem’in oğlu recep Tayyip üç defa kaçma girişiminde bulunuyor ikisinde de polis tekrar çocuğu aileye teslim ediyor ama üçüncüde çocuk esirgeme alıyor. Damat Tuncer, korku faktörünü kullanarak PALU ailesini düzenli olarak diğer akrabalar tarafından evlerine büyü yapıldığını, bu kişilerin organ mafyası olduğunu ve hatta ölen damadın kardeşinin, aile fertlerinden birini öldürerek intikam alacağı fikriyle ailenin beynini yıkayarak korkutuyor. Bunun üzerine Tuncer, Meryem’e kredi çektirip araba aldırıyor ve tüm aile arabada yaşamaya başlıyor. Sözde düşmanlardan kaçmak için PALU ailesi aylarca bir araba da yaşıyorlar. Bu kaçış sırasında Tuncer sürekli Meryem’i suçluyor. Yemeğime ilaç attı ve bana tecavüz etti, ölen kocasının ailesine bizle ilgili haber uçurdu. diyerek PALU ailesini Meryem ‘in suçlu olduğuna ikna ediyor. Aile inatla Tuncer’e inanmaya devam ediyor çünkü Tuncer aileyi öyle bir tehdit etmiş ve itaat altına almış ki hiç kimse sesini çıkaramıyor. Bunun üzerine Tuncer, Meryem ‘i bir ağaca bağlıyor ve aç bırakıyor. Bunları gören Anne Havva Palu’nun ise kızına, torunlarına yapılan onca şeye rağmen sesi çıkmıyor. Meryem bunlara dayanamayıp ölüyor ya da öldürülüyor. Ve Tuncer ile isa PALU onu gömüyor. Meryem öldükten sonra kızı Melike( 6 yaşında ) içine cin kaçtı iddiasıyla yine Tuncer tarafından şiddete maruz kalıyor ve içindeki cin çıksın diye iki su bardağı ispirto ve üzerine sirke içiriliyor o da maalesef ölüyor. Melikeyi ise yine Tuncer ile Ayşe gömüyor. Emine’nin vücudun da o kadar çok iğne ve darp izi olmasına rağmen hala eşi Tuncer’e resmen itaat ediyor. Bu söylenenler üzerine cesetler bulunamasa da tüm aile tutuklanıyor.

Şimdi ise PALU ailesinin psikolojik analizini yapalım.

 HAVVA PALU: programın ilk zamanlarında Havva Palu polise verdiği ifadesini geri çekmesinin sebebini “Tanhal ailesi (kız kardeşinin ailesi)  beni tehdit etti tüm suçu Tuncer’in üstüne at” dedi. Diyerek gerçek katilin Tuncer olduğunu bilmesine rağmen Tuncer in anlattığı senaryoya o kadar inanıyor ki ve şikâyetini geri çektiğini söylüyor. Bu olayda çokça göreceğimiz Otoriteye itaat ve uyum eylemini ilk olarak Havva hanımda görüyoruz. Buradaki sosyal etki ise damat Tuncer’in Havva PALU üzerinde yarattığı korku ve şizotipal inanışlara neden oluyor. Sürekli olarak ise onca yaşanmış olaya karşın bize yardım ediyor o yüzden onu suçluyorlar diyerek Tuncer’i koruyor burada da acı çekme ve kendini mazur gösterme ile karşılaşıyoruz. İfadesinin değiştirilmesinin sebebi sorulduğunda psikolojik rahatsızlığım vardı diyerek dışsal bir faktöre atıf yapıp kendini aklamaya çalışıyor. Telefondan bağlanan bir izleyici “ Havva’nın kızının bir ağaca bağladığını gördüm .” diyor fakat Havva hanım bunun doğru olmasını bilmesine rağmen inkâr ederek “madem gördün niye polise söylemedin” diyor. Burada da bağlanan kişiye ikiyüzlülüğün uyarılmasını kullanarak kişiyi savunduğu düşünceler ile davranışları arasındaki tutarsızlığı hatırlatıp kişide bilişsel çelişki yaratmak istiyor.  Defalarca kez dini terimler ve yeminler kullanarak yalan söylediğini bildiği halde inkâr yöntemini kullanıp yemin edersem inandırırım mantığı ile hareket ediyor. Damat Tuncer’in yaptığı onca kötü ve iğrenç davranışa rağmen ona karşı o kadar bir uyum eylemi ve itaat eylemi gerçekleştirmişler ki Tuncer’in onlara yardım ettiğini iddia ediyorlar. Tapuyu üzerine alıp başka gayrimenkul alan damadına karşı yaptığı savunma: bizi korumak için yaptı o bizi koruyor. Oluyor.  Ve burada aile içinde onca tecavüz, şiddet, işkence yaşanmasına karşın bunların dışarı yansıtılmamasını yani gösterim kuralını görüyoruz. Havva programda “Allah tarafından bir yerden bir hoca geldi büyü yaptı bunun üzerine Tuncer duvarları kazdı” ifadesini kullanıyor. Burada da dini faktörlerin her ne kadar dıştan inanması güç gibi gelse de Havva hanımı şizotipal inanışlar edindiği anlaşılıyor. Yine bir başka ifade de “benim durumum çok iyiydi mahalleli beni çekemedi büyü yaptılar. Durumumuz çok kötü oldu.” Diyor fakat asıl sebep ise damat Tuncer. Anlatılanlara o kadar inanıyor ki aşırı güven engeli durumu yaşıyor. Havva “o erkek adam daha iyisini bilir Meryem ve Melike öldürüldü mü sağ mı? Ben kadınım evdeyim kapalıyım sürekli diyerek sabit zihniyet uyguluyor. Havva başka bir konuşma da 3 yıl hapis yatmasına rağmen hiç hapis yatmadığını söylüyor sonra kanıt olarak gösterilince de hatırlamadığını belirtiyor. Sıkça kullanılan savunma yöntemi yalan açık ve net tüm ailede var. Damat Tuncer için o hoca okuyordu, üflüyordu ona güveniyoruz diyerek rol şemaları ve örtük kişilik kuramı sergiledikleri görülüyor. Havva Hanım babasının evine götürüldüğünde o kadar çabalamalara rağmen eve girmedi çünkü evde ve babasında büyü olduğuna ve ona bulaştığını boğduğunu söyledi uydurulan hayali hikâyeye o kadar inanmış ki aşırı güven engeli yaşıyordu. .  Söylenen her şey de dışsal sebepleri bilmeden insanlara bağırıp çağırmak beddua etmek ve bunun yanında batıl inanışlara inanma ile başlarına sürekli kötü bir şeyler geleceğini sanıp hayatlarını çok kötü bir duruma getirmelerinden de kendini gerçekleştiren kehanet olduğu görülüyor.

TUNCER: Meryem’i ağaca bağlayıp, şiddet uygulamışsın sorusu yöneltildiğinde “hayır ben buna inanmıyorum, ispatlasınlar bunu “ diyerek kendi suçunu inkâr edip karşı tarafın yalan söylediğini belirtiyor. Kendi öz çocuğuna yaptığı tecavüz, darp, şırınga izleri, şiddet olaylarının hepsini sanki başka biri yapmış gibi (Tanhal ailesini suçluyor) göstererek kendini aklamaya çalışıyor burada da kendini engelleme izlenim yöntemini görüyoruz.  Ve çocuğunu kaçıran maskeli kişilerin olduğunu bunları da onların yaptığını iddia ederek paranoid bir rahatsızlığı olmamasına rağmen paranoid düşünceler öne sürüyor. Tuncer aileyi o kadar etkisi altına almış ki adeta kukla gibi oynamaya ve anlattığı bütün senaryolara inanmalarını sağlamış bu inanıştaki en büyük faktör ise din faktörü. Telefonla yayına bağlanan bir izleyici Tuncer’in ona “ben insanları tamamen etkim altına alabilirim bazı ayetler okuyarak onları inandırırım.”  Diyerek kendi kurduğu hikâyeleri etrafına otorite sağlayarak onların kendisine itaat etmesini sağlıyor. Tuncer aile üzerinde Stockholm sendromu yaşatmış durumda herkesi kendine rehine alarak, şiddetin her türlüsünü gösteriyor fakat rehine olarak tutulan kişiler ona sempati kuruyor. Tuncer kendisine yöneltilen suçlamalara karşı o kadar yüksek sesle ve İnandırıcı senaryolar kullanıyor ki, kendi işlediği cinayeti Havva Palu şikâyet etti diye anlatıyor kendi hiçbir şey yapmamış gibi yansıtıyor burada da kendini engelleme izlenim yönetimi kullanıyor. Yine bir başka ifadesinde “ben insanlara iyilik yapmayı severim ama insanlardan aldığım darbe çok büyük” diyerek savunma mekanizmalarından karşıt tepki geliştirmeyi kullanıyor. Hayatında yaşanan bütün olumsuzluklardan hep başkalarını suçluyor kendinin hiçbir suçu yokmuş gibi davranıyor. Nedensel yükleme ve kendini engelleme yapıyor.

EMİNE: yapılan bütün olayları hasımlarım yaptı diyerek Tuncer tarafından anlatılan senaryoya o kadar inanmış ki eşine yöneltilen hiçbir suçlamayı kabul etmeyerek her defasında onu koruma içgüdüsü gösteriyor burada da otoriteye itaat eylemini ve Emine’nin özsaygısını yitirdiğini görüyoruz. Telefona bağlanan izleyici “Emine’nin, eşi tarafından çok fazla şiddet gördüğünü aç bırakıldığını sokağa bile çıkmasına izin verilmediğini vücudunda hala darp izleri olduğunu Bunu üzerine polise şikâyet ettiklerini söylüyor. Fakat Emine “eşim beni hiç dövmedi asıl siz bize kötülük yapıyorsunuz, çocuklarımı döven sizlersiniz beni döven polis “diyerek uydurulan senaryoya inanıp Yapılan suçlamalara karşı “dünya da birçok çocuk öldürülüyor ne yani onları da mı biz öldürdük. “diyerek savunma mekanizmalarından bahane bulmayı kullanıyor. Dini terimler ve yeminler kullanarak kendi içindeki bilişsel çelişkiyi gidermeye çalışıp yaptıklarını dini sebeplerden ötürü yaptığını cinlerin musallat olduğunu bu sebepten ötürü gerçekleştirdiğine inanıp çelişkili bilişlerden birini değiştirip kendini mazur göstermeye çalışıyor. Canlı yayına biri bağlanıyor “kocası onun elini kızgın yağ ile yakıyordu diyor.” Ve Emine’nin söylediği “hayır böyle bir şey yapmadı o kadar çok günaha giriyorsunuz ki “ diyerek acı çekme ve kendini mazur gösterme yöntemi kullanıyor. Telefonla bağlanan seyirci “altı yaşındaki melikenin karnına taş bağlıyorlardı açlığını hissetmesin diye ve türlü işkenceler yaptılar. “ diyor. isa ve emine bunu da inkâr ediyor ve madem bunları gördün niye polise gitmedin diyerek kendi suçlarını karşı tarafa atıyor savunma mekanizmasından yansıtmayı ve bağlanan kişi de bilişsel çelişki yaratmak için ikiyüzlülüğün uyarılmasını kullandıklarını görüyoruz. Emine bu kadar kötü bir eşe sahipken onu çok iyi bir şekilde gösteriyor burada da eşe karşı gerçekleştirilen pozitif yanılsamayı görüyoruz. Savcının aileyi ifadeye çağırması üzerine aile büyük bir direnişe geçiyor bu olay sekiz saat bir uğraş sonucu çözülüyor. Evdekiler kendilerini patlatacaklarını söylüyorlar bunun nedeni yayın esnasında Emine’ye soruluyor ve emine polisin, savcının, özel harekâtın hepsinin onlarla uğraştığını iftara attığını söylüyor. Burada da içsel olarak cazip gelen bir eylemi dışsal olarak kontrol edildiğini (bizi takip ediyorlar, tehdit ediyorlar ) söyleyerek fazladan gerekçelendirme etkisi olduğunu görüyoruz. Havva’nın torunu olan Tayyip canlı yayına geldiğinde “yedi yaşındaydım evden son kaçışımda kardeşim melikeyi de (beş yaşında) kurtarmak çok istedim ama camdan kaçtığım için gücüm yetmedi. Zaten açlıktan yolda bayılmışım bunun raporları da var. “ demesine rağmen emine “biz polis karakoluna gittik polis bize bu çocuğa çok iyi bakmışsınız maşallah çok kilolu demedi mi Tayyip? “ diyor.  Ve savunma mekanizmalarından karşıt tepki oluşturmayı kullanıyor. Emine ‘ye çocuğunun kaçırılmadan(sözde) 3-4 gün önce vücuduna iğne yapıldığı iltihap izleri olduğu doktor raporlarıyla gösterilse de aşırı güven engeli gösterip sürekli aksini idea ediyor. Arayan herkesin yalan söylediğini sadece kendilerinin doğru söylediğine inanma olayı tüm ailedeki fertlerde var burada da rasyonel davranış görülüyor.

Ve bunun yanında tüm tanıkların da belirttiği gibi damat gelmeden önceki ailenin durumu çok iyiyken geldikten sonra kâbusa dönmesinde de sosyal etkinin olduğunu görüyoruz. Tuncer aileye eşik yöntemi kullanarak yavaş yavaş itaati altına alıyor.

PAYLAŞ
Banner

YORUMLAR:

0 comments: