Minare
İlk minareyi Mesleme adında bir mimar, Mısır Fatihi Amr ibni-l As’ın başlattığı Amr camiinde uygulamıştır. Bu minare hicri 62 yılında yapılmıştır. Minareler; kürsü, pabuç, gövde, şerefe, petek, külah ve alem gibi bölümlerden oluşur. Minarelerin en üstteki konik kısma “külah”, külah ile şerefe arasındaki kısma “petek”, şerefenin altındaki kısım “gövde”, gövdenin üzerine oturduğu tablaya “papuç” ve papucun altında, minarenin üzerine yapıldığı kaide kısmı ki buna da “kürsü” denir.
Mihrabın batısında yer alan minber, camilerde hatiplerin üzerinde hutbe okudukları platformdur. Form olarak kapısı, merdiveni ve üst yerinde oturulacak sahanlığı olan minber, taşınabilir mimari elemanlardan biridir. Minberlerin üstü genellikle külahlıdır ve daha çok ahşap ve taş malzemeden inşa edilirler. Anadolu Selçuklu Dönemi’nde daha çok ahşap minberler kullanılmışken Beylikler devrinde alçı Osmanlılarda ise mermer ve taş minberler sıklıkla tercih edilmiştir.
Caminin olmazsa olmaz tek mimari elemanı olan mihrap, camilerin kıble duvarında bulunan ve imamın namaz kıldırırken durması için ayrılmış olan girintili yerdir. Kıble yönünü belirtmesi açısından da önemli olan mihrap biçim olarak taç kapıları andırır. Mihrap İlk kez 8. yüzyıl başlarında ortaya çıkmıştır.
Selçuklu ve Osmanlı mimarisinde cami ve medreselerde sıkça kullanılan eyvan, yapılarda avluya bakan tarafı açık; üç tarafı kapalı, üstü tonozla örtülü yerden yüksekçe zeminli oylumlardır. Eyvan İran mimarisinde daha çok camilerde görülürken Anadolu’da genellikle medrese mimarisinde tercih edilmiştir. Eyvan eski evlerde özellikle Güneydoğu Anadolu evlerinde de uygulanmıştır.
Caminin bölümleri arasında yer alan revak, bir yapının önünde yer alan uzun kenarlarının her biriyle yapıya bitişik ve sütunların taşıdığı bir kemer dizisiyle dışa açılan üstü kubbe veya tonozla örtülü mekandır. Revakların genellikle ön yüzü kemerli ve açık, arkası duvarlı, üstü tonoz kubbe ya da düz tavanla örtülü olur.
Proto tipini Anadolu Selçuklu mescidlerinde gördüğümüz son cemaat yeri, camilerin giriş kapısı önündeki avludan yüksek tutulmuş revaklı namaz kılma bölümüdür. Son cemaat yerinde, namaza geç kalanlar ibadetlerini gerçekleştirir. Son cemaat yeri, ana giriş kapısının iki yanında yer alır ve zemini avlu döşemesinden yarım metre kadar yüksektedir.
Caminin bölümleri arasında yer alan hünkar mahfili Osmanlı camilerinde padişahların ve hanedanın namaz kılmalarına ayrılmış, özel kapısı ve merdiveni olan, parmaklıklı ve korunaklı yüksekçe yerdir.
Caminin bölümleri arasında yer alan vaaz kürsüsü, camilerde vaaz veren kişilerin durduğu özel yerdir. Vaaz kürsüleri ahşap, mermer ve taş malzeme kullanılarak inşa edilirler. Genellikle sahnın sol köşesinde bulunan vaaz kürsüsü cemaat safını kesmemek adına yüksekçe yapılırlar.
Osmanlı camilerinden itibaren görülen kadınlar mahfili, kadınların namaz kılması için tasarlanan bölümdür.
Müezzin mahfili, Osmanlı camilerinde müzezzinler için ayrılmış yüksek seki kısa sütunlar üzerine inşa edilmiş küçük platformlardır.
Avlu bir yapının ya da yapı grubunun ortasında kalan çevresi kapalı üstü açık olarak tasarlanan bölümdür. Avlu en az üç yönden duvarla çevrilidir. Avlu binanın bulunduğu yerin ismini alır. Eğer binanın ortasında ise buna iç avlu denir.
Hazire; cami, tekke ya da türbe bahçesinde duvarla ya da parmaklıkla çevrilmiş mezarlıktır. Hazireler, camiyi yaptıran kişi ailesi ya da devlet erkanından kişiler için ayrılmıştır.
Şadırvan, cami avlularında yer alan abdest almak için kullanılan genellikle çokgen planlı konik çatıyla örtülü su yapısıdır. Şadırvanların, üstü açık ya da kapalı türleri vardır.
Mükebbire, camilerde imamın tekbirlerinin yeterince duyulmaması endişesiyle, cemaate tekrarlayan müezzinler için ayrılmış yerdir. Mükebbireler son cemaat yerinin camiye bitişik olan duvarına açılmış bir pencerenin balkon gibi dışarıya çıkan bölümünden ibarettir.
Gasilhane
Gasilhane, ölen kişinin yıkanıp defnedilmeye hazırlandığı küçük mekanlardır.
Mazgal pencere
Camilerde harimi aydınlatmak için kullanılan dışarıdan küçük içeriye doğru genişleyen küçük açıklıklardır.
Musalla taşı, camilerin yanında üzerine cenaze konulan ve önünde cenaze namazı kılınan masa biçimindeki taş sekilere denir. Musalla taşı Osmanlı camilerinde genellikle caminin sağ yanında yer alır.
İslam mimarisinde cami, medrese, türbe ve han gibi yapıların gösterişli ana giriş kapılarına taç kapı adı verilir. Taç kapı bulunduğu mimari yapıyı hantallıktan kurtararak cepheyi zenginleştirir. Daha çok mermer ve taş malzemenin kullanıldığı taç kapılar formları ve biçimleriyle 3 farklı tasarıma sahiptir. Bunlar eyvan tipi, mukarnas kavsaralı ve münferid (kuraldışı) kapılardır.
YORUMLAR:
0 comments: